Serhat Tabanca, hukuk fakültesindeki eğitiminin ardından, Avustralya’nın Sydney, Melbourne ve Perth şehirlerindeki akademik çalışmalarını İngiltere Cambridge Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde taçlandırdı. Tabanca, İstanbul’da gerçekleştirilen, Asya, Avrupa ve Afrika başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından 70’ten fazla ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakan seviyesinde katılımın gerçekleştiği Ekonomi Zirvesi’nin de İcra Kurulu üyesi olarak görev yaptı. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik buhranın aşılmasında öze dönüşün çok önemli olduğunu ifade eden Tabanca, “Hukuk alanındaki tecrübemin yanı sıra, sivil toplum kuruluşlarındaki etkin görevlerim ile özellikle ekonomi alanında dünya gündemini ve gelişmeleri yakından takip etmekteyim. Tüm gelişmiş ülkeler yerelden kalkınma, kendi ürünlerini üretme, markalaşma konusunda ülke ekonomisi ile birlikte büyümektedir. Bizler bu gerçeklikler üzerine hareket edip kendi zenginliklerimizi üretimle şahlandırarak kalkınmada ivme kazanabiliriz” dedi.

TÜRKİYE’DE GÜZEL ÖRNEKLER VAR

Yerelden kalkınma adına İstanbul, Ankara ve İzmir büyükşehir belediyelerinin örnek işlere imza attığını belirten Tabanca, bu modellerin ülkedeki tüm belediyelere yayılabileceğini belirtti. Tabanca, “Ben Hataylıyım. Hatay kenti düzensiz göç nedeniyle zor yıllar geçirmektedir. Bundan çıkışın yollarından birisi ve en önemlisi, turizm, tarım ve gastronomidir. Değerlerimizi şaha kaldırıp hemşerilerimizin gelirlerini yükselterek hem şehrin hem de ülkenin ekonomisine katma değer sağlanabilir” diye konuştu.

HOŞGÖRÜ KENTLERİ AVANTAJLI

Çok kültürlü ve çok dinli şehirlerin hoşgörü ile birleştiğinde çok önemli bir avantaja sahip olduğunu ifade eden Serhat Tabanca, “Bu şehirler arasında 5 milyon nüfusuyla İzmir güzel bir örnek. Yüz yıllardır, Müslümanı, Musevisi, Hıristiyanı ve Levantenleri ile huzur dolu bir mozaik oluştu. Hatay ise bu güzelliklere başkentlik yapabilecek, çok kültürlü ve çok dinli yaşama dünyadaki örnek olan şehirlerden biri. İşte bu güzel mozaik iyi organize edilip, iyi planlamayla şehri kalkındırır. Elimizdeki hazinelerin farkında olmalıyız. Cumhuriyetimizim kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ne yapmış, Tütünbank’ı kurmuş tütün üreticisine destek vermiş, 1917 kurulan Bağbank’ı daha da büyütüp üzüm üreticisinin hizmetine sunmaya devam etmiş. Köylüsünü çiftçisini, işçisini yerli ve milli olarak kalkındırmış. Bizlerin öze dönüşü ve kalkınmamız Atatürk’ün çizdiği yolda modern dünya şartlarını yakalayıp ülke orak zenginleşmektir” dedi.